Ödevini yapmak istemeyen her çocukta dikkat eksikliği mi vardır?
Son yıllarda dikkat dağınıklığı, dikkat eksikliği, dürtüsellik veya hiperaktivite gibi kavramları sıkça duyuyor olabilirsiniz. Size göre fazla hareketli olan, yerinde duramayan, koşup zıplamak isteyen bir çocuğunuz varsa “Bu çocuk hiperaktif mi ne?” gibi bir soruyla karşılaşma ihtimaliniz oldukça yüksektir. İlk seslendiğinizde dönüp size bakmayan, ödevlerini yapmak istemeyen, eşyalarını orada burada unutan bir çocuğunuz varsa ise gözünüz aydın; nur topu gibi bir “Kesin dikkat eksikliği var bu çocukta.” etiketiniz var demektir.
İşin aslı bu durumu belirlemek sanıldığı kadar kolay ve sadece davranışı gözleme dayalı bir durum değildir. Çocuğun fiziksel, biyolojik, nörolojik, ruhsal ve davranışsal durumlarının bütüncül bir şekilde gözlemlenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda daha doğru bir kanıya varmak mümkündür. Gelin çocuğun dikkatinde zorlanmalar yaşamasına sebep olabilecek bazı nedenlere bir bakalım:
- Nörolojik rahatsızlıklar
- Kan değerlerindeki bozulmalar
- Düzensiz uyku
- Yetersiz beslenme
- Travmalar
- Kişilerle ilişkilerindeki problemler
- Performans/sınav kaygısı
- Zaman yönetiminde zorlanma
- Kayıp/yas döneminde olma
- Depresyon
- Yeterli sorumluluk almama
- Gereğinden fazla ekrana maruz kalma
Görüldüğü üzere bir çocuğun dikkatini olumsuz yönde etkileyebilecek birçok faktör bulunmaktadır. Bu faktörlerin etraflı ve detaylı bir şekilde incelenmesi çocuğun dikkatindeki zorlanmanın kaynağını bulmaya yardımcı olacaktır. Dikkat problemini bilişsel açıdan incelerken çeşitli dikkat testleri uygulanmaktadır. Bu dikkat testleri içinde, güvenilirliği yüksek olan ve dikkatin her bileşeni hakkında ayrı ayrı bilgi veren en güncel test ise MOXO Dikkat Testi’dir. MOXO Dikkat Testi hakkında detaylı bilgi edinmek isterseniz internet sitemizdeki konuyla ilgili yazıyı inceleyebilirsiniz. (bu kısma bir link koyulabilir moxo ile ilgili)
Dikkat problemlerinde çocuğun bilişsel açıdan değerlendirilmesi kadar ruhsal ve davranışsal açıdan değerlendirilmesi de son derece kıymetlidir. Eğer bir çocukta performans kaygısı varsa, başarısız olmaktan korkuyorsa, sınavda stresini yönetmek konusunda yetersiz kalıyorsa bu psikolojik zorlanmalar da dikkat problemlerine yol açabilir. Bunun yanısıra çocuk depresyondaysa, yakın bir zamanda bir kayıp yaşadıysa (ölüm, taşınma, boşanma gibi), yaşadığı bir travma varsa yine dikkat problemleri yaşaması muhtemeldir.
Öte yandan çocuktaki davranışsal bazı durumlar da dikkatinde zorlanmalar yaşamasına sebep olabilir. Çocuğa yaşına uygun sorumluluk verilmemiş olması, çocuğun karşılaştığı durumlarda odaklanmasını ve organize olmasını zorlaştırabilir. Çünkü bir işe dikkatini verebilmek, o işe başlarken zorlansan da devam ettikçe kolaylaşacağını bilmekten geçer. Küçük yaşlardan itibaren yeteri miktarda zorluk yaşamayan, problem karşısında çözüm üretmesine fırsat verilmeyen çocuklar kendilerine bir miktar zor gelen bir göreve odaklanmakta zorluk yaşayabilirler. Son olarak günümüzde gelişen teknoloji ile hayatımızın her alanına giren ekranlar da denetlenmediğinde çocukların odaklanmasını baltalayan etkenlerdendir. Çocuğun beynini gelişim için zorlamak yerine ona sadece haz veren ekranlar, beynindeki hazla alakalı olan hormonların dengesini bozar ve çocuk ekrandan keyif almaya devam etmek için her seferinde daha fazla izlemeye başlar. Bu da ekran bağımlılığına sebep olur. Hormon dengesi bozulan beyinde daha çok hazla alakalı olan beynin ilkel kısmı aktifleşmeye başlar. Akıl yürütme, odaklanma, neden-sonuç ilişkisi kurma, plan yapma gibi işlerden sorumlu beyin bölgesi ise pasif kalır ve körelir. Çocuğun yaşına uygun olmayan miktarlarda ekrana (televizyon, telefon, tablet gibi) maruz kalması, odaklanmasını da ciddi anlamda olumsuz etkilemektedir.
Uzm. Psk. Şeyma Saraç Köksal